S.T.A.L.K.E.R. SHADOW OF CHERNOBYL İNCELEME

 

Herkese selamlar, 

Bugün incelemesini yapacağım oyun S.T.A.L.K.E.R. Shadow of Chernobyl. Oyun "GSC Game World" tarafından geliştirilmiş. Oyun Metacritic üzerinden 82 puan ve oyuncu puanlamasından 8.4 puan almış. Oyuna Steam üzerinden tek veya bundle halde erişebilirsiniz.

Shadow of Chernobyl bizi Çernobil faciasından 20 yıl sonrasına 2006 yılına götürüyor. Artık mavilikten eser kalmamış bir gökyüzü, silah sesleri, ortalıkta kol gezen mutantlar ve sizi öldürmeye çalışan haydutlar. İçinde bulunduğumuz Çernobil pek de yaşanası bir halde değil ve atmosfer size bunu bol bol hissettiriyor. Oyuna Çernobil nükleer santrali ve çevresi olduğu gibi aktarılmış bir halde bu da demek oluyor ki oldukça büyük bir haritada zaman geçireceğiz. Tabi harita büyüdükçe içinde kaybolması da oldukça kolaylaşıyor. Serbeste dolaşırken veya bir yerleşim yerine gitmek için yoldayken ilginç şeylerle karşılaşabiliyorsunuz. İki grubun birbiriyle çatışması veya yaralanmış bir askerin yardım çığlıkları gibi. Bu devasa haritanın içi de bana pek boş gelmedi. yapılacak tonla görev var ve oyunu bitirmesi hiç de kısa sürmüyor. Ayrıca her adımda dikkatli olmanız da gerekiyor çünkü gezinirken birden bir haydur kampına denk gelebilir veya mutant saldırısına uğrayabilirsiniz. bunlardan hiç biri başınıza gelmese bile dalgınlıkla yürürken radyasyon sızıntısı olan bir bölgeye girip canınızdan olmanız oldukça kolay. Çernobilde hem av hem de avcı sizsiniz. Her ne kadar oyun çıkalı bir hayli zaman geçmiş ve grafikleri artık çok eskidiğini belli etse de atmosferi hiç de öyle bir noktada değil. Gerçekten apokaliptik bir ortamda olduğunuzu hissediyor ve her şeye ona göre yaklaşıyorsunuz. Çökmüş evlerin arasından geçerken elinizi tetikte bekletmek ve her an tehlikeye hazır olmanız gerekiyor. Oyun bu diken üstünde tutma işini oldukça güzel kotarmış gibi duruyor. Yapay zeka hem zamanına göre hem de şu ana göre oldukça güzel bir seviyede. Örneğin Yabandaki mutantlar size galip karşı galip gelemeyeceklerini anladıkları zaman kaçmaya başluyorlar yani sadece sizi öldürmeye programlı yapay zekalar değiller. Veya haritada gezinirken başka bir stalker gördünüz ve onunla çatışmaya girdiniz. eğer müttefikleri yakındaysa silah seslerini duyup çatışma olan alana geliyorlar. Çatışmalarda yaptıkları da sadece durup üzerinize mermi kusmak değil, Etrafınızı sarmaya çalışıyorlar ve sayıca fazlalar ise bunu oldukça güzel bir şekilde hallediyorlar. Sizin de kaynaklarınızı güzelce kullanarak durumun içinde sıyrılmanız gerekiyor çünkü oyun klasik bir fps gibi sıka sıka ilerle havasından çok uzak. Gerektiğinde siper alıp tüm açılarınızı koruyarak düşmanların üstesinden gelmeniz gerekiyor. Bunların yanında sağlık ekipmanlarınız ve cephanenizin de durmadan farkında olmalsınız çünkü Har vurup harman savrulacak kaynak stoğunuz çoğu zaman olmuyor. Üstüne bir de silahınızın durumunu sık sık kontrol etmiyorsanız çatışmanın ortasında silahınızdan olmanız işten bile değil. Hava şartları da silahlar üzerinde etkili. Mesela yağmurlu havalarda silahınız tutukluk yapabiliyor ve tetik mekanizmasını tekrar kurmanız gerekiyor. Lafın kısası Stalker çıkışından uzun yıllar geçmesine rağmen gerçekliliği ve atmosferi sayesinde kendini oynattıracak bir halde. Post Apokaliptik dünyaları seviyorsanız. Bu oyunun dünyası sizi kendine bağlayacaktır. Oyunda herhangi bir Performans problemi ile karşılaşmadım ve oyundaki hatalar da çok üzerine düşülecek şeyler değil. İlginizi çektiyse alın, oynayın. Türkiyede yaşamayı beceren Çernobilde hayli hayli yaşar efenim. Hepinize iyi oyunlar dilerim.

-Ozan